yaklaşan ayak sesleridir akşamın
Şafaktan çıkmış bu uzun yolculuğa
bir gelen var uzaktan soluk soluğa
kapkara gözleri hüzünlü ve dalgın
akşam, rüyalarımıza giren o esmer kadın
İşte! açılmış dipdiri göğüsleri
bir vuslat gecesine çagırır bizi
ve ansızın büyüler gözlerimizi
saçlarında o yıldız yıldız süsleri
Şair “hoyrattır” diyor akşam üstleri
hoyrattır evet, o bütün aldanmışlar
yüz karası fahişeleri dünyamızın
en vazgeçilmez yerinde rüyamızın
gelir, gözlerinde o vahşi bakışlar
akşam, uzak bir gölde büyüyen kamışlar
ne hazin batması çığlık çığlığa her gün
güllerin solması ve dönmesi havada kuşların
o bitmeyen hüznü, apansız akşam oluşların
affedilmez bir zamandır bu, isteksiz, olgun
her akşam dünyamıza gölgesi düşer ölümün
biz eli kolu bağlı insanlarız çirkin ve zavallı
kötülük kusmak icin karanlığı bekleriz
kirletir geceleri türlü pisliklerimiz
bizim gibisini görmedi evren evren olalı
böyle kötü bir dünyaya bir daha gün doımamalı