Category Archives: Ahmed Arif

Ay Karanlık

maviye maviye çalar gözlerin, yangın mavisine rüzgarda asi, körsem, senden gayrısına yoksam bozuksam, can benim, düş benim, ellere nesi? hadi gel, ay karanlık… İtten aç, yılandan çıplak, vurgun ve bela gelip durmuşsam kapına var mı ki doymazlığım? İlle de ille sevmelerim, sevmelerim gibisi? oturmuş yazıcılar fermanım yazar nolur gel, ay karanlık… dört yanım puşt zulası,… Read More »

Bu Zindan, Bu Kırgın, Bu Can Pazarı

gördüler yedi cihan, İn, cin, kaf dağının ardındakiler, kıtlık da kıran da olsa gördüler analar neler doğurur aman aman hey… dünyalar vardır elvan, bir su damlasında, bir kıl ucunda, meyvalar vardır, meyvalar, ağacı, omcası yok, sana vurgun, sana dost. beride kabilin murdar baltası ve kan değirmenleri, kader kahpesi. beride borazancıları o puşt ölümün, hazır, zilzurna… Read More »

Diyarbekir Kalesinden Notlar Ve Adiloş Bebenin Nin

1. varamaz elim ayvasına, narına can dayanmazken, kırar boynumu yürürüm. kurdun, kuşun bileceği hal değil, sormayın hiç laaaaal… kara ferman çıkadursun yollara, yarin bahçesi tarümar, kan eder perçem olancası bir tutam can, kadasına, belasına sunduğum, ben öleydim loooy… elim boş, ayağım pusu. bir ben bileceğim oysa ne afat sevdim. bir de ağzı var dili yok… Read More »

Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden

yiğit harmanları, yığınaklar, kurulmuş çetin dağlarında vatanların. dize getirilmiş haydutlar, hayınlar, amana gelmiş, yetim hakkı sorulmuş, hesap görülmüş. demdir bu… demdir, derya dibinde yangınlar, kan kesmiş ovalar üstünde mayıs… uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası koruganların. Ölünmüş, canım, ölünmüş, murad alınmış… gelgelelim, beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, susmak ve beklemek, müthiş… Read More »

Hasretinden Prangalar Eskittim

seni anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. seni anlatabilmek seni, namussuza, halden bilmeze, kahpe yalana. ard- arda kaç zemheri, kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu dışarda gürül- gürül akan bir dünya… bir ben uyumadım, kaç leylim bahar, hasretinden prangalar eskittim. saçlarına kan gülleri takayım, bir o yana bir bu yana… seni bağırabilsem seni, dipsiz kuyulara. akan… Read More »

İçerde

haberin var mı taş duvar? demir kapı, kör pencere, yastığım, ranzam, zincirim, uğruna ölümlere gidip geldiğim, zulamdaki mahzun resim, haberin var mı? görüşmecim, yeşil soğan göndermiş, karanfil kokuyor cıgaram dağlarına bahar gelmiş memleketimin…