Giderayak

giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak. ceylanı kurtardım avcının elinden ama daha baygın yatar ayılamadı. kopardım portakalı dalından ama kabuğu soyulamadı. oldum yıldızlarla haşır neşir ama sayısı bir tamam sayılamadı. kuyudan çektim suyu ama bardaklara konulamadı. güller dizildi tepsiye ama taştan fincan oyulamadı. sevdalara doyulamadı. giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak

Gövdemdeki Kurt

sen benim minare boyunda çam gövdeme, yumuşak beyaz bir kurt gibi girdin, kemirdin! ben barsaklarında solucan makdonaldı besleyen İngiliz amelesi gibi taşıyorum seni içimde! biliyorum kabahat kimde! ey ruhu lordlar kamarası kadın! ey uzun entarili tüysüz puankare! karşımda: demirleri kıpkızıl bir şimendifer ocağı gibi yanmak senin en basit hünerin; yine en basit hünerin senin buzun… Read More »

Gözlerin

gözlerin gözlerin gözlerin ister hapisaneme, ister hastaname gel, gözlerin göozlerin gözlerin hep güneşte, şu mayıs ay sonlarında öyledir işte antalya tarafında ekinler seher vakti. gözlerin gözlerin gölzerin kaç defa karşımda ağladılar çırılçıplak kaldı gözlerin altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve cırılçıplak, fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar. gözlerin gözlerin gözlerin, gözlerin bir mahmurlaşmaya görsün… Read More »

Hasret-1

yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli belini sarmayalı gözünün içinde durmayalı aklının aydınlığına sorular sormayalı dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın. aynı daldaydık aynı daldaydık aynı daldan düşüp ayrıldık aramızda yüz yıllık zaman yol yüz yıllık. yüz yıldır alaca karanlıkta koşuyorum ardından.

Hasret-2

denize dönmek istiyorum! mavi aynasında suların: boy verip görünmek istiyorum! denize dönmek istiyorum! gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. ve madem ki bir gün ölüm mukadder; ben sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek istiyorum! denize dönmek istiyorum! denize dönmek istiyorum!

Hürriyet Kavgası

yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler, dalga dalga aydınlık oldular, yürüdüler karanlığın üstüne. meydanları zaptettiler yine. beyazıtta şehit düşen silkinip kalktı kabrinden, ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını yıktı Şahmeranın mağarasını. daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar. dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır. safları sıklaştırın çocuklar, bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.