İyimserlik

Şiirler yazarım basılmaz basılacaklar ama bir mektup beklerim müjdeli belki de öldüğüm gün gelir mutlaka gelir ama ne devlet ne para insanın emrinde dünya belki yüz yıl sonra olsun mutlaka bu böyle olacak ama

Japon Balıkçısı

– denizde bir bulutun öldürdüğü japon balıkçısı genç bir adamdı. dostlarından dinledim bu türküyü pasifikte sapsarı bir akşamdı.- balık tuttuk yiyen ölür. elimize değen ölür. bu gemi bir kara tabut, lumbarından giren ölür. balık tuttuk yiyen ölür, birden değil, ağır ağır, etleri çürür, dağılır. balık tuttuk yiyen ölür. elimize değen ölür. tuzla, güneşle yıkanan bu… Read More »

Kadınlarımızın Yüzleri

meryem ana tanrıyı doğurmadı meryem ana tanrının anası değil meryem ana analardan bir ana meryem ana bir oğlan doğurdu Âdemoğullarından bir oğlan meryem ana bundan ötürü güzel bütün suretlerinde meryem ananın oğlu bundan ötürü kendi oğlumuz gibi yakın bize kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü. ve sevinçlerimiz… Read More »

Kalbim

göğsümde 15 yara var!. saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak!.. kalbim yine çarpıyor, kalbim yine çarpacak!!! ? göğsümde 15 yara var! sarıldı 15 yarama kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular! karadeniz boğmak istiyor beni, boğmak istiyor beni, kanlı karanlık sular!!! saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak. kalbim yine çarpıyor, kalbim yine çarpacak!… ? göğsümde 15… Read More »

Karıma Mektup

bir tanem! son mektubunda: -başım sızlıyor yüreğim sersem!- diyorsun. -seni asarlarsa seni kaybedersem,- diyorsun, -yaşayamam!- yaşarsın, karıcığım, kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda; yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı, en fazla bir yol sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı. Ölüm bir ipte sallanan bir ölü. bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm. fakat emin ol ki,… Read More »

Karlı Kayın Ormanında

karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin? ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık beni nereye çağırır? memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak? kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak. ben ordan geçerken biri : “amca, dese, gir içeri.” girip yerden selâmlasam hane içindekileri. eski takvim hesabıyle bu… Read More »