Dinleme başını!

karşı masadan çağırdılar, “buyrun” dediler“keyfim yok” dedim bağışlayın, “başımı dinleyeceğim biraz”sen misin diyen, bir curcunadır koptune kalabalık, ne kalabalıkmış yarab başım!bunca ayıp, bunca kayıp, bunca ölüm! attım kendimi dışarı, karıştım Şarlonun yalnızlığınauçuyorum şimdi barbaros bulvarından aşağıÜstümde insanlar, ne güzel, ve ayaklarımın aldında deniz! sana da söylüyorum hep, teo,başını dinleyeceğine, al başını git umağa! (rengahenk)

Hayatta ben en çok babamı sevdim

hayatta ben en çok babamı sevdimkaraçalılar gibi yardan bitme bir çocukÇarpı bacaklarıyla– ha düştü ha düşecek —nasıl koşarsa ardından bir devin,o çapkın babamı ben öyle sevdim bilmezdi ki oturduğumuz semti,geldi mi de gidici – – hep, hepp acele işi! —Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.atlastan bakardım nereye gitti,Öyle öyle ezber ettim gurbeti. sevinçten uçardım hasta… Read More »

Gün yalımı

duvar dibindeydiler bi bakış baktışimdi ışık yıllarında yaşıyor o çiçekler heyt bu kadına can veren tanrımsarı bir yatışı var bütün çarşaflardan ayrı. gelirim demişti bugün içingözlerim güneş saatinde. (sevgi duvarı)

Arife tarif

Öyle bi aş olsun ki derim… “biraz taş biraz hayvan biraz düş”ve göğe aşırdığım kuşdenizin mor bostanındansüngerim al soğanımsoluğumdan açan lalemutluluğa geleceğe yeter ki bir döşün olsun kocamanbu aş ve bu vurgun seksen kulakta yenirve sıkarsa tabiy toplumsal petkan Öyle bir aşk olsun ki derim… (sevgi duvarı)

Küçük kızım Suya

bir derin uykudaydım ölümün içindenaçtım ki gözlerimibir suyun gölgesi gibikendisi adeta bir suyunayakucumda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve oğlum)

Baştan kara

başlayan bir şey vardı unuttumanımsamaya çalışıyorum şimdiemekdar kelimelerle:bahargençlikbebekÇiçekdenizİşçibağımsızlıkÖzgürlükeşitlikaşkmezarımda dönüyorum dayuvarlanıyorum baştan kıçakalafattan yeni çıkmış bir teknedalga olmayan dalgaların üstünde… (güle güle seslerin sessizliği)