Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var

yaşadıklarımdan ögrendiğim bir şey var: yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır kopmaz kökler salmaktır oraya kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin ve uzandın mı bir… Read More »

Yaz

seni seviyorum ve bir şey söylemiş olmuyorum bunu söylemekle ben bu yaz kokusunu bir başka zamandan anımsıyorum ben bu yaz tadını biliyorum, terleyen aşkı terleyen kasıkları ve şakaları biliyorum kendimi yokluyorum, burnumu çekiyorum, yaz geçiyor yaz geçmeyecekmiş gibi, havada asılı duran sesler tembelce ulaşıyorlar hedeflerine yazın derin uykusu, uyuşukluğun yazı kaşınmanın, uzak iklimlere doğru yaz… Read More »

Yeniden Hüzünle…

İşte yine can sıkıntısı bana bir şiir yazdıracak. tırnaklarım uzamış, içimde yaralı bir aşk. İçimde yaralı bir aşk ve birkaç piyes ölüsü, birkaç gözyaşı kırıntısı, inthar gelgii birkaç. sırtüstü uzandım dünyaya, odamın ampulüne bakıyordum, ampulün bağlı olduğu borunun tavanda kıvrılışına. tavanda kıvrılışına birkaç damla gözyaşının, birkaç damla tentürdiyot, kalbim ağrıyordu, bir yaz- günü düştüm sokaklara,… Read More »

Akşamüstü Bir Kahvede

akşamüstü bir kahvedebira içtim birkaç bardakgazeteden yoruldukçagelip geçene bakarak kahvenin müşterileriİçerdeydi daha fazlacamlı terasta idim benÇıkıntı yapan sokağa sevimsiz bir kocakarıtorununu azarladıbir köpek geldi içerdencamdan dışarıya baktı salınarak geçip gittigenç bir anne çocuğuylakasketli iki müşteribir şey konuştu patronla biraz sonra geldi köpekbaktı yine aynı yeretıraş edilmiş yüzündekederle ve ciddiyetle kocakarı torununuazarladı bir kez dahakarıştı iki… Read More »

Annemin mezarına gittik bugün

annemin mezarına gittik bugün babam, namık, nihat, defne ve ben namıkın arabasıyla geçtik yollardan ve mezarlığın içinden Çiçekler serptik üstüne mezarın durduk orda sessizce birbirine bakmadan herkes ağladı,ya da birşeyler düşündü kendince annemin mezarının yanındaki bir başka mezarın önünde bir kadın ağlıyordu kocasıydı sanırım toprağın altındaki kısa bir zaman önce yitirmiş olduğu bayram ziyaretçileriyle doluydu… Read More »

Ağustos konuğu

odama bir an giren uçucu bir böcek -arıdan irice, kanatları renkli- dolaştı bir süre, vızıldamadan. sonra bulup yolunu pencerenin Çıkıp gitti bir öykü çeviriyordum Çehovdan masamda bira bardağı -odam, kitaplarım,olağan dünyam- tül perdede ağustos ışınları tanık oldu yaşamıma bu uçucu böcek, sadece bir an Çıkıp gitti sonra tıpkı yaşamıma bir an katılan sonra yitip giden… Read More »