Diyarbekir Kalesinden Notlar Ve Adiloş Bebenin Nin

1. varamaz elim ayvasına, narına can dayanmazken, kırar boynumu yürürüm. kurdun, kuşun bileceği hal değil, sormayın hiç laaaaal… kara ferman çıkadursun yollara, yarin bahçesi tarümar, kan eder perçem olancası bir tutam can, kadasına, belasına sunduğum, ben öleydim loooy… elim boş, ayağım pusu. bir ben bileceğim oysa ne afat sevdim. bir de ağzı var dili yok… Read More »

Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden

yiğit harmanları, yığınaklar, kurulmuş çetin dağlarında vatanların. dize getirilmiş haydutlar, hayınlar, amana gelmiş, yetim hakkı sorulmuş, hesap görülmüş. demdir bu… demdir, derya dibinde yangınlar, kan kesmiş ovalar üstünde mayıs… uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası koruganların. Ölünmüş, canım, ölünmüş, murad alınmış… gelgelelim, beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, susmak ve beklemek, müthiş… Read More »

Hasretinden Prangalar Eskittim

seni anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. seni anlatabilmek seni, namussuza, halden bilmeze, kahpe yalana. ard- arda kaç zemheri, kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu dışarda gürül- gürül akan bir dünya… bir ben uyumadım, kaç leylim bahar, hasretinden prangalar eskittim. saçlarına kan gülleri takayım, bir o yana bir bu yana… seni bağırabilsem seni, dipsiz kuyulara. akan… Read More »

İçerde

haberin var mı taş duvar? demir kapı, kör pencere, yastığım, ranzam, zincirim, uğruna ölümlere gidip geldiğim, zulamdaki mahzun resim, haberin var mı? görüşmecim, yeşil soğan göndermiş, karanfil kokuyor cıgaram dağlarına bahar gelmiş memleketimin…

Kara

Çarpmış, paramparça etmiş, kara sütü, kara devdayla seni… ve kara memelerinde dişlerin asi, karadır, upuzun yattığın gece, felek, ah ettirir, boynun kıl-ince… cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde sızlar bir yerlerin adsız ve kayıp sızlar, usul-usul, dargın vekan tadında bir konca, damıtır kendini mısralarınca… de be aslan karam, de yiğit karam, hangi kalemin yazısı, zorlu yazısı, belanda?… Read More »

Merhaba

gün açar, karın verir yağmurlu toprak. İncesu deresi, merhaba. saçakta serçeler daha çılgındır, bulutlarda kartal, daha çalımlı. koparır göğsünden bir düğme daha, tezkere bekliyen biri. İncesu deresi, merhaba. genç bayraklar vardır, barış düşünür, kuyularda işçi, mavilikleri. ben hepsini düşünürüm, yirmidört saat ve seni düşünürüm, karanlık, hırslı… seni, cihanların aziz mevyası. İlan-ı aşk makamından bir mısra,… Read More »