Pasaport kahvesi

kıyıda, taşın üstünde oturmuş denize bakıyor kimse konuşmuyor onunla ne rüzgâr ne de izmir gün bitiyor ve lacivert sözcükler çekiliyor susuşların ipek ağıyla az ötede pasaport kahvesi – gel, bir bardak çay içelim diyor bütün gün beklenen bulut suya değiyor su zamana ve yalnız çakıltaşları değil aşınmakta olan batık bir gemi gibi uzaklaşırken ordan yakamozlar… Read More »

Şahmaran

sedef, safir ve kör uyku, dünden kalan bir aynaya vuruyor düş gibi ve kâhinin her remil atışında ölüm kara değil, karada havada ve suda ağlayan narım da çatladı çünkü ben Çocuklarımı kaybediyorum dağlarda dağlar ki ceylan yurdu, bir gülistan olsun içindi düşerse yolu Şahmaran?ın ve anılardır diye bilinen Şahmaran belleğin derin kuyusundaki uykusunu bir hançerle… Read More »

Akbabalar Kelebekler

yüreği ağzında bir çocuk gibi alırken kalemi elime beceriksiz, acemi ve olasıya yapayalnızım her defasında bu sonuncu olsun diyorum Ömrümün eksiksiz tek şiiri yazılsın artık kırk yaşımın ve bir aşkın bittiği bu gece akbabalar bin yıl kelebekler bir mevsim yaşarlarmış ki aşk da kısa ömürlüdür, başlar gibi biter yaşanmışsa eğer yaşanan ne varsa hoşgörünün bir… Read More »

Ana

-Öner in anası için- kayıp duruyor bakışları duvardaki resme ve kapıya oğul mu beklediği, sevgili mi belli ki yaşıyorlar hala uzun uzun yaşıyorlar belli ki bırakıp gittikleri anılarıyla Çıkıp gelirler bir gün belki Üşümüştür çünkü toprağın soğuk yalnızlığında birisi Öteki arkasında parmaklığın

Aşk bitti

– f.e.s. ve öbürleri için- bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da uzun bir hastalık gibi aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi bitti. bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır… Read More »

Aşklar mı -I-

aşklar mı diyordun, anladım senin incindiğin benimse yollara düştüğümdür yeniden