Yılmaz Erdoğan – Etme

Etme Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ah bir bilsem

Yıllar sonra, düşsel bir ezgi.. düşlerle gelen bir ezgi, yıllar sonra senli düşleri görmek de güzeldi.. içim buruk, içim umuda yürüyen pusulasız bir gezgin.. ne desem.. ah bir bilsem…

Umut

Bu Ayrılık acıdan baska bir şey vermedi, hep biz yıkıldık, kayıplar hep bizeydi, Gece yarıları kaybolan düşler bizimdi, Nehirlerin denize döktüğü tek umut bizim.. Umut yinede bizim… (Umud)a

Yol

Grup Özgürlük – Onların Sesi – Yol – Sedat  SARIBUDAK YOL kokularını sürünmüştüm giderken sensizliklere alınmış güller damlarında yattım bir karıştı gökyüzü ağlayanını sen sandım yıldızını çaldım gecenin dağlar pusuya kalkmış bilmedim yolu uzundu türkülerin

Tükenen Acılar…

Tükenen Acılar… Ne kimse benim kadar acılarımı anlayabildi.. Ne de kimse benim penceremden acılarıma bakabildi.. Koca bir ömre ait senaryo idi üç-beş satır karalama kağıtlarına sığdırdığım… Biten herşey inanılamayacak kadar imkansızdı.. İmkansız dediklerim ise birer birer bitiverdi..

Baksam da bakakalsam..

Baksam da bakakalsam.. Karmaşıklığı andıran uğultulu rüzgarların savuruşuydu bu, pervasız ve bir o kadar amansız bir savruluş.. Ne yana baksam bakakalır gözlerim.. Ne yana baksam sana kalır gözlerim..