Tag Archives: ama

Akşamı geciktirebilirsin belki

– feride için gün batarken sula fesleğenleri balkonun kokusu sokağa taşsın sokaklar kayıp çocuklar gibi hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın sular bulutlanır sen susarsın ve kent çıngıraklı bir yılan kadar zehirlidir artık sevgilin mahpusken üstelik kirli bir lekeye döner umutlar acılar katlanır mendil yerine sarışınlaşırsın bu kaçıncı güz ellerin üşür, çiy düşer çiçeklere beklediğin mektuplar… Read More »

Akbabalar Kelebekler

yüreği ağzında bir çocuk gibi alırken kalemi elime beceriksiz, acemi ve olasıya yapayalnızım her defasında bu sonuncu olsun diyorum Ömrümün eksiksiz tek şiiri yazılsın artık kırk yaşımın ve bir aşkın bittiği bu gece akbabalar bin yıl kelebekler bir mevsim yaşarlarmış ki aşk da kısa ömürlüdür, başlar gibi biter yaşanmışsa eğer yaşanan ne varsa hoşgörünün bir… Read More »

Ayrılık ayracı

bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi ve ne kadar az konuşur olduk günboyu birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor tam da susuşların birbirine eklendiği yerde ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada kirletilmemiş bir bulut bile yok artık böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda yaşadığın… Read More »

Bekle beni

-karlar tozarken bekle ortalık ağarırken bekle kimseler beklemezken bekle beni -k.simonov i bekle beni küçüğüm umudu karartmadan sevinci yitirmeden bekle döneceğim bir gün elbet bekle beni bahar geldiğinde kırlara çıkacaksın dizboyu otlar üstünde koş koşabildiğince ve sakın yitirme neşeyi kırların sessizliğinde yüreğinin sesini dinle ve orada benim için küçücük bir yer ayır ve bekle beni… Read More »

Savrulan külleri ömrümüzün

bir kızın kocaman gözlerinde gördüm bulutların dağlara sessizce çöküşünü Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım çobanlar çoktan inmişlerdi ovaya bense yapayalnız bir ağaçtım doruklarda harelenen sularda bir yanık kokusu ve uzun boyunlu bir kızın gülümseyişi işık zamana bağlı zamansa onun kocaman gözleridir artık anladım tarih de yazılmaz bir aşkın sayfalarına… Read More »

Su çürüdü

1 yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. yalnızca anahtardeliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli değil. o yalnızca geçmişle gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta. geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir leke yalnızlık denilen. Şimdi ne varsa, anahtar deliğinden sızan havayla ışıkta…… Read More »