Tag Archives: benim

İstanbul Yoktu Sen Olmasan

ben nice İstanbul?lular gördüm sana gelinceye kadar kirli paçavralara benzerdi insanları dostluktan, vefadan yoksun. bölünmüş, dağılmış, parçalanmış ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun. yüzümde dolaşan birer iğrenç böcekti gözleri bir tutsam yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri evlerinde bulduğum yalnızlık sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı. günler boyunca bir başka karanlık gelirdi karanlığın biri kaybolunca güneşler… Read More »

Dağ Rüzgarı

kaderde senden ayrı düşmekte varmış doğrusu bunu hiç düsünmemiştim seni tanımadan hele seni böyle deli divane sevmeden önce yalnızlık güzeldir diyordum al başını kaç bu şehirden ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara rüzgarın iyot kokularının karıştığı denizlere git git gidebildiğin yere diyordum oysaki senden kaçılmazmış bilmiyordum! yine de dayanmaya çalışıyorum işte bir kır çiçeği koparıyorum… Read More »

Ben Seni Sevdim Mi?

ben seni sevdim mi? sevdim, kime ne tuttum, ta içime oturttum seni aldım, okşadım saçlarını, öptüm içtim yudum yudum güzelliğini ben seni sevdim mi? sevdim elbette bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu ben seni sevdim mi? sevdim doğrusu sevdikçe tamamlandım, bütünlendim biri vardı ağlayan gecelerce… Read More »

Yaşayabilme İhtimali

soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam… ben seninle bir gün veyselkarani’de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında (ankara’da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman) özlemeye başladım herkesi.. ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.. bizim kemalettin tuğcu’larımız vardı…… Read More »

Dolmabahçeye taşınan bir aralık akşamı

sus pus olmuş, puslu bir İstanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne dolmabahçede, çay tadında…. divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. ben rehnedilmiş yelkovan gibi… hani akrepi seven ama yüreği takvim yokuşlarında…. sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı, sesinin sesimde yankılanmasının.. sanki perdedekine… Read More »

Kendine Benim İçin Bir Gül Ver

sensizlikle flört etmeyi sen değil sensizlik bilir sesi ses/sensizliği sensizlik bilir korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin ellerinden tuk! çok ağrımış kendinin, siyah ve ayaz kendinin hep avuttuğum düşler için bana bir gül ver… * bak, palandöken dağlarında karlar erimiş teknelerde kol kola bahar sulara inmiş dağlar için, sular için bana bir gül ver bir gül… Read More »