Tag Archives: bile

Ayrılık ayracı

bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi ve ne kadar az konuşur olduk günboyu birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor tam da susuşların birbirine eklendiği yerde ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada kirletilmemiş bir bulut bile yok artık böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda yaşadığın… Read More »

Sıcak bir kış

saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde sen söylemiştin bu sözleri unutmadım -her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde kalıcı olan hiçbir şey yok diyordun an?lar var yalnız ömrü karşılayan Şimdi sımsıcak bir kar yağıyor yine yüreğimin üstüne yağıyor hiç durmadan ellerin nasıl da üşüyor, bozacının karlı sesi doluyorken odamıza hava gittikçe kirleniyor bu… Read More »

Bir Hüzün Mevsiminden Çıkarken Kalbim

ayrılıkların puslu aynasındadır bekleyişlerin solgun yüzübekleyişler ki demlenişidir sabrındamıtır sessizliği ve üzüncü damıtır gurbetin kavruk memesindenve emzirirhasretin yanık yüzlü çoçuğunu sen ey sabrın ve üzüncün dervişi başını zamanın göğsüne koy ve dinle yalnızlığın iç çekişlerini yalnızlıklar ki suskun bir akşam üstüdür usulca örtülecektir gecenin sessiz tülünüve düşecektir ince bir rüzgarlahüznün harmaniyesi ey yenilgilerin bezgin kuşususkunun… Read More »

Kav

otomobil birden çıkıyor yoldanbir deniz kıyısında duruyorbüyü bıçağı koparıyor onu gri harmanili kayalardanyalnız sırtlarından sezilen haçlı erleri kayalardankayalar kapatıyor onun arkasını somdüşünceyle şekerlendirilmedengünse eriyor yön yön van goghsu bir kırmızılıkkirazların ve güllerin tifoya kardeş çıkan rengikokuları bile kıpkırmızı olan günlerinve otomobilden inen sensin iki avcunda denizÇevrene üşüşen zeytin ağaçlarıarkandan ininler o kimlerdir ki avuçlarına gülüyoroluşa… Read More »

Dudak payı

Çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine yakın olsun isterim ellerime ellerin yanındakı beton binaya yaslanması gibi köhne bir evin seni bir çivi gibi çaktım çünkü beynime ve toplayıp bütün kerpetenleri attım denize

Tutkulu

tutsak olacağını bilerek yine bu sabah demirparmaklıktan içeri usulca sızdı güneş yasaklanınca görüş gününde çiçek getirilmesi arka duvarın dibinde sarmaşık tohumu dikmiş annem oysa el bile sallayamamıştım ona kuyrukta saatlerce bekleyip doldurduğu içme suyunu dökerken ardıma