Tag Archives: bu sabah

Kırkıncı Yılımız

hepimiz kırk yıl önce doğduk, kırk yıl önce sabahleyin kırk yıl önce gün ışırken bedreddinin İznik gölünde çamlı bellerinden birinde köroğlunun ve sibiryadan, esirlikten dönen bolşevik osman pusuya düşürürken urfa yolunda seher vakti fıransızı. hepimiz kırk yaşındayız yirmisine basanımız da altmışını geçenimiz de atılıp ölenimiz de İstanbulda müdüriyet penceresinden. bu kırkıncı yılımızda ne bir ormanız… Read More »

Karlı Kayın Ormanında

karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin? ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık beni nereye çağırır? memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak? kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak. ben ordan geçerken biri : “amca, dese, gir içeri.” girip yerden selâmlasam hane içindekileri. eski takvim hesabıyle bu… Read More »

Tutkulu

tutsak olacağını bilerek yine bu sabah demirparmaklıktan içeri usulca sızdı güneş yasaklanınca görüş gününde çiçek getirilmesi arka duvarın dibinde sarmaşık tohumu dikmiş annem oysa el bile sallayamamıştım ona kuyrukta saatlerce bekleyip doldurduğu içme suyunu dökerken ardıma