Tag Archives: kar

Tut

son kaya iniyor kuyu aydınlanıyor ses insanın derinlerde parlayan son isyan denemesi oluyor güzel İçimde yaman tutuk bir şair doğuyor tut elimden dosta düşmana karşı bir iyi konuşayım tut kulede saat kırılmasın geyikler sağır rüyalar boğuk olmasın son kıral ağlıyor, üstünde son kuş yoruluyor halkın kayıp annelere karşı saygısı yok tut elimden düşen tüyleri toplayalım… Read More »

Antik Acılar

geçim parası için nice yaşlının eski İstanbul evlerinden getirdiği eşyalar üstüne kar koyulup satılıyor antik acılar çarşısında……..

Noktalı virgül

virgül hiç susmayan bir davulun tokmağı çağırır kelimeleri kağıtlardaki düğüne nokta tepeden inme sonradan görme son verir yazının özgürlüğüne biraraya geldiklerinde hemen çıkar üste acımasız nokta virgül ise gariban boynu bükük ezilir altta

Resim

nedense bütün resimlerde ben böyle mahzun ve perişan çıkarım hep böyle hayata kapalı durur gülmesini unutmuş dudaklarım artık canından bezmiş kimselerin hazin bakışı parlar gözlerimde İçinden adamlar arabalar geçer Çizgiler alnımda bir büyük cadde aynada saçlarımı düzeltirim bir perde iner yüzüme alçıdan o, bin mumluk ampullerin altında korkarım korkarım fotoğrafçıdan bakışlarım gümüş camlara sorar elbisemin… Read More »

Seyrantepeye Karpuz Yüklü Kamyonlar Gelir

seyrantepeye karpuz yüklü kamyonlar gelir esneyen öğleye gagaları açık soluan kuşlar ışıltılı bıçaklar, çatırdayan karpuzlar gelir aklımda uzak badem ağaçları, deniz serinlikleri ve bu sözler rüzgara karşı söylenir: “tek rakibim türk hava yolları… kes hızını ağlatma el kızını(!)” * seyrantepeye karpuz yüklü kamyonlar gelir ben gündüzün duldasında otururum aklıma regl olmuş kadınlar gelir kadınlar… tenleri… Read More »

Yine Dağdır Dağ -V

yazılırken ayrılık aşkların büyülü şarkısına alnım kar, başım duman, kirpiklerimde çiğ burada yatıyorum… burada! uzaklarda o kadın gülümsüyor kalbi buruk anılarda… “kal” diyorum: yamacında; bir yüzü bana kararırken dünyanın şafak söküyor senin yanında yenilme ve düşürme sen yüzünü kahrın inzivasına…