Tag Archives: ki

Üzere

diyelimki yağmura tutuldun bir gün bardaktan boşalırcasına yağıyor mübarek, Öbür yanda güneş kendi keyfinde ne de olsa yaz yağmuru pırıl pırıl düşüyor damlalar eteklerin uça uça bir koşudur kopardın dar attın kendini karşı evin sundurmasına işte o evin kapısında bulacaksın beni diyelim için çekti bir sabah vakti erkenden denize gireyim dedin kulaç attıkça sen patiska… Read More »

Rengahenk

bir yelkenli bayrağı al–mor da olabilir–almış yaprağına rüzgarırumca bir şarkı patlatıyordenizin gözüne gözüne mubalağa laz oldu vre sevgilimaramızda bu yazpontuslarını zaptetmeye birbirimizinselvi yeşili serenlerimizle beğenmediysen o yeşili–nefti mi? değil–camgöbeği olabilir meselasuların postekisinde sevişmek için mubalağa yaz oldu bu yazİkimiz de ömrümüzün güzündefuzulinin dediği geday-ı muhteşemler bitkiniz tatlı-işlemedenböyle böyle deryadil oluyor deryaderunumuzdaki..uyuyalım mı dedin vre sevgilim?gaflet… Read More »

Arife tarif

Öyle bi aş olsun ki derim… “biraz taş biraz hayvan biraz düş”ve göğe aşırdığım kuşdenizin mor bostanındansüngerim al soğanımsoluğumdan açan lalemutluluğa geleceğe yeter ki bir döşün olsun kocamanbu aş ve bu vurgun seksen kulakta yenirve sıkarsa tabiy toplumsal petkan Öyle bir aşk olsun ki derim… (sevgi duvarı)

Martılar Ki…

günlerdir körköstebek nefsimle öyle hırlı ve öylesine harlı ki esrik nefesim bir kibrit tutsam parlayacak. bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış boğazın iki yakasından oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavg gelişi güzel mi güzel bir ocak suların ortasında sevgili öfkemle benim yanacak bahar erişinceye değin soğuktan morarmış kanatlarını ısıtsın diye martılar martılar ki sokak… Read More »

Güzele

dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık yalnız senin küçücük elinle yalnızlık kandilli ilkokulu kadar kalabalık zilleri çaldığında düşlerinin sınıfların kapıları ardına kadar açık gökyüzünün, denizin, toprağın, hayalle, emeğin haklı sınıfları belki de baskın korkusuyla vefasız, akıntıya atılan kitaplar varya onlardan Öğrenmiş marxı, gümüş balıkları ve belki de onun için o kadar, o kadar aydınlık… Read More »

Ellerimde Bir Göztaşı

ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum ne bileyim, bir damlanın böyle deniz olduğunu Şaştım, mavi bir fal gibi açılınca önümde giritli bir ölümüm varmiş, bir balıkçı fitil gibi patlayacakmış avucunda otuz çubuklu gençliğim Üç günde mi desem, üç gökte, üç kulaçta mı ben ki, o camgöbeği çiçekler açan ağaç kırılmaz bardaklar gibi tuzla buz olacakmış… Read More »