Göçebe
birbirinde arınan iki nehir gibi birbirimizden geçerek Çıktığımız açıklık ruhlarımızı yeniden bölüştürüyordu bedenlerimize uçurum içini çekiyordu orman fısıldıyordu kumlarını silkeleyen göçebe bedenin yeniden düşüyordu yola görönmezin atlarıyla uzaklaşıyordun erkekliğin sütünü bıraktığın tuzlu dudaklarım ardından bi şiiri mırıldanıyordu sana uçurum, orman, ay ve bedenindeki birkaç işaretle zamana geçirilen dayanıklı söz, o gece ardından mırıldandığım şiir Şimdi… Read More »