Sıyrılıp gelen
soluk bir ay dolanıyor kentin üstünde her gece her gece bilge bir gezgin tavrıyla adımlıyor yolunu güz yanığı bir durgun sessizlikle örtülü her şey ve yırtılmış bir tül gibi savrulup duruyor zaman suların sesini dinle şimdi ormanın fısıldayışlarını usulca yarılıyor dağların göğsü bir aşkı dinlendirmek için ve gözleri uzak yamaçlarda aranıp dururken bir şeyleri sessiz… Read More »