Bülent'e..
Bülent’e… adını yazdığın duvarlarmıydı sırtını dayadığın.. sırtını dayadığın duvarlarmıydı ardında bıraktığın.. gel otur, bir çay iç yanıbaşımda, bir söz tüket gönlünce, bir öbek türetelim gülüşümüzle. sana çok sevgilerle, umutla kal
Bülent’e… adını yazdığın duvarlarmıydı sırtını dayadığın.. sırtını dayadığın duvarlarmıydı ardında bıraktığın.. gel otur, bir çay iç yanıbaşımda, bir söz tüket gönlünce, bir öbek türetelim gülüşümüzle. sana çok sevgilerle, umutla kal
Şeyh Said’in yakalanması Melle Şafii (Aydın) anlatıyor: “Şeyh Said Efendi Diyarbakır’dan ayrıldıktan sonra, konaklaya konaklaya bir atlı grupla birlikte Solhan tarafına eği köyüne geliyor. Binbaşı Kasım’ın da köylüsü olan sonra bitişiğindeki Baskan’a yerleşen Melle Yadin (Aydın), o sırada Silvan tarafında (Farkin’de ) Melle Yahya’nın yanında okuyor. İsyan haberini alınca Varto’ya dönmek üzere ayrılıyorlar. Eği’ye vardığı… Read More »
ŞEYH SAİD Şeyh Said’in kökleri üç kuşak ötede, dedesi Şeyh Ali ile bölgede din sahnesine çıkıyordu.Şeyh Ali, Mevlana Halid’in öğrencilerindendi. Bağdatlı lakabıyla da tanınan Mevlana Halid, 1776-1827 yılları arasında yaşadı. Nakşibendî şeyhi ve Nakşibendî tarikatını Kürtlere aşılayan kişiydi. Şam’da oturuyordu. Ama Kürtler arasında ve İstanbul’da etkin bir taraftarı vardı. Mevlana Halid şairdi. Şiirlerinden derlenen Divanı,… Read More »
saat dört, yoksun. saat beş, yok. altı, yedi, ertesi gün, daha ertesi ve belki kim bilir… hapisane avlusunda bir bahçemiz vardı. sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı. gelirdin, yan yana otururduk, kırmızı ve kocaman muşamba torban dizlerinde… kelleci memedi hatırlıyor musun? sübyan koğuşundan. başı dört köşe, bacakları kısa ve kalın ve elleri ayaklarından… Read More »
yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün anadoluda bi köy mezarlığına gömün beni, hasan beyin vurdurduğu ırgat osman yatsın bir yanımda ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp kırkı çıkmadan ölen şehit ayşe öbür yanımda. traktörle türküler geçsin alt başından mezarlığın seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu, tarlalar ortamalı, kanallarda su,… Read More »
yürümek; yürümeyenleri arkasında boş sokaklar gibi bırakarak, havaları boydan boya yarıp ikiye karanlığın gözüne bakarak yürümek.. yürümek; dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup, kelleni orta yere yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek .. yürümek; yolunda pusuya yattıklarını, arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek .. yürümek; yürekten gülerekten yürümek …