akşamüstü bir kahvede
bira içtim birkaç bardak
gazeteden yoruldukça
gelip geçene bakarak
kahvenin müşterileri
İçerdeydi daha fazla
camlı terasta idim ben
Çıkıntı yapan sokağa
sevimsiz bir kocakarı
torununu azarladı
bir köpek geldi içerden
camdan dışarıya baktı
salınarak geçip gitti
genç bir anne çocuğuyla
kasketli iki müşteri
bir şey konuştu patronla
biraz sonra geldi köpek
baktı yine aynı yere
tıraş edilmiş yüzünde
kederle ve ciddiyetle
kocakarı torununu
azarladı bir kez daha
karıştı iki kasketli
akşamın ıssızlığına
köpek yine gelip baktı
camdan ve hep aynı yere
yüzünde aynı ciddiyet
ve gözlerinde kederle
kocakarı içkisini
bitirmiş olmalıydı ki
Çıkıp gitti torunuyla
biri bir kahve söyledi
az önceki anne çocuk
döndüler elde ekmekle
köpek yine gelip baktı
camdan ve hep aynı yere
bakıyor birkaç saniye
İçeriye dönüyor ve
geliyordu çok geçmeden
bakmak için aynı yere
koyulaşırken gitgide
usul ve yumuşak akşam
eğildim ben de yavaşça
baktım köpeğin ardından
uzuyordu bombuş sokak
gelip giden azalmıştı
parketmiş birkaç araba
ve akşamın ıssızlığı
eğilip bir daha baktım
belirgin hiçbir şey yoktu
köpek ise arada bir
gelip bakıp dönüyordu
ben de bu notları aldım
bir şiir yazarım diye
yaşamın anlamsızlığı
ve ciddiyeti üstüne