annem yok artık. beni düşünen kalbi yok. bitti.
umutsuz olmak istemiyorum.
umutsuzlugun bir çıkar yol olmadıgını biliyorum.
annem yok artık, yeryüzü çok gördü onu,
kalabalığın arasında kuş gibi çırpınan varlığını
Çok gördü
dalgın yüregini çok gördü
bizim için çarpan, kaygılarla dolu yüreğini.
annem yok artık. bu kesin. gelinecek bir yere gitmedi.
İşte geldim çocuklar demeyecek
nasılsın yavrum demeyecek
sobanın yanında oturup uzatmayacak yorgun ayaklarını,
sabah kahvaltılarının masası olmayacak artık,
yine gel demeyecek,
Çıkarken ben kapıdan, çıkıp karanlığa karışırken
yeni bir dönemi başladı ömrümün,
annemin olmadığı dönemi,
onu yüregimin üstüne nasıl bastırmak
İstediğimi bilemeyecek artık.
gençlik dönemleri birşey anlatmıyor bana,
aklımda hep son dönemlerinin annemi
hayatım sürüp gidecek,annem olmadan,
Çocuklarım oldugunda onlara annemi anlatabileceğim
sadece.
fotoğraflarına bakacaklar,
ufarak,biraz mahsunca bir kadın
küçücük tozlu pabuçlarıyla merdivenleri tırmanıp
kapımı açıp girmeyecek
yüreği dopdolu, trafikten insanlardan şaşkın,
kocasına sıgınan biraz bütün fotograflarında
hayatım rüzgar gibi akıp geçiyor,
uğultulu bir rüzgar gibi akıp geçiyor hayatım…