nâzım, ne mutlu sana
cân ü gönülden,
ferah ve emin,
«merhaba,» diyebildin.
sene 940.
aylardan temmuz.
ayın ilk perşembesi günlerden.
saat : 9.
mektuplarınıza böyle mufassal tarih atın.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz
ki en kalın kitaptan çok yazısı var :
ayın, günün ve saatın.
merhaba, çocuklar.
bir geniş
bir büyük «merhaba» demek,
sonra bitirmeden sözümü
yüzünüze bakıp gülerek
? kurnaz ve bahtiyar ?
kırpmak gözümü…
biz ne mükemmel dostlarız ki
kelimesiz ve yazısız
anlaşırız…
merhaba, çocuklar,
merhaba cümleten…