ay çok mu gecikti nerdeyse çıkar
sen yalnızlığıma varır varmaz
az sonra yağmuru durduracaklar
rüzgarı değiştirdim
ustura ağzı poyraz
yok canım yıldızları unutmadık
mutlaka yerlerinde bulunacaklar
kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
sütlü çıplaklığını örtecek kadar
senin için olduğu asla bilinmeyecek
yapraklarını birden dökecek dutlar
Şafak sökerken sekiz on kadar şimsek
balkonda işlemeli müstesna bulutlar
ayak bastığın an şehir de değişebilir
yoksa moskovamı
belki berlin belki dakar
belki 30lardan mehtap yorgunluğu İzmir
körfezde şerefine donatılmış vapurlar
nerede ne zaman kaç kere yaşadık
nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık
dudaklarımızda birbirimizden mısralar