Seyid Abdulkadir
“Kürdistan Teali Cemiyeti”, İstanbul’da Cağaloğlu’nda Sıhhat ve İçtimai Muavenet Umum Müdürü Dr. Abdullah Cevdet Bey’in apartmanında Seyit Abdülkadir ve arkadaşlarınca kuruldu. 6
“Hüseyin Şükrü (Baban) Bey, Dr. Şükrü Mehmet (Sekban) Bey, Muhittin Nami Bey, Baban zade Hikmet ve Aziz Beylerce 1918 yılı Eylül ayında İstanbul’da kurulan Cemiyet Başkanlığına Seyit Abdülkadir’i, başkan yardımcılıklarına Mehmet Ali BEDİRHAN ve Ferik Fuat Paşa’yı, genel sekreterliğe de Baban zade Şükrü’yü getirmişti. 7
Kürdistan Teali Cemiyeti’ndeki bazı şahsiyetler
Eski Hicaz Valisi Mustafa Zihni Paşa, Eski Harput Valisi Kemahlı Sabit, Bediüzzaman Molla Said, Muş Milletvekili İlyas Sami, Kaymakam Abdülaziz, Baban zade Hikmet, Şeyhül İslam Hayri zade İbrahim, Baytar Çivrilizade Mehmet Nuri, Emin Paşa, Dr. Şükrü Mehmet, Mevlana zade Şevki, Kürdistan başyazarı Arvasizade Mehmet Şefik, aynı derginin sorumlu müdürü Mehmet Mihri, Jin dergisi sorumlu müdürü Hamza, Berzencizade Abdülvahid, Hayranizade Kemal Fevzi örgütün ileri gelenlerindendi. 8
Cemiyetin Kürtçe ve Türkçe yayınlanan “Jin” adlı dergisi vardı. Ayrıca Mevlana zade Rıfat’ın “Serbesti” gazetesi de Kürt-Teali Cemiyetinin görüşlerini savunuyordu.
“Rozi Kürdistan” ve “Bangı Hak” adlı dergilerde aynı doğrultuda yayınlar yapıyorlardı. Bağdat’ta da “Kürdistan” adlı bir dergi çıkarılıyordu. Kürt Teali Cemiyetini, “Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti”nin kuruluşu izledi. Bu cemiyeti, aralarında Bedirhanzade Emin Ali Bey, Mithat Bey, Kamil Bey, Bediüzzaman Said Bey, Dr.Abdullah Cevdet’in bulunduğu İstanbul’daki Kürt aydınları kurmuştu. 9
ilk yasal Kürt örgütü
Osmanlı İmparatorluğunda, ilk yasal Kürt örgütü Diyarbakır’da 1908 yılında kurulmuştu. Örgütün adı, “Osmanlı Kürt İttihat ve Terakki Cemiyeti” ydi. Aynı yıl İstanbul’da “Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti” kurulmuştu. Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti başkanlığına ömür boyu başkan kalmak üzere Seyid Abdülkadir seçilmişti.1918 yılında İstanbul’da “Kürdistan Teali Cemiyeti” ile “Kürdistan Cemiyeti”, 1919 yılında “Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti”, “Kürt Talebe Heyvi Cemiyeti”, “Kürt Kadınlar Teali Cemiyeti” ve “Kürt Milli Fırkası”, 1921 yılında “Kürdistan Teşrik-i Mesai Cemiyeti” ile “Kürt Talebe Heyvi Cemiyeti” kurulacaktı.10
“Kürdistan Teşrik-i Mesai Cemiyeti” genel sekreteri Palu’lu Kör Sadi’ydi. Kör Sadi’de Seyid Abdülkadir’in en yakın dostuydu. Bütün bu örgütlerin odak noktası Seyit Abdülkadir’in Caddebostan’daki eviydi.
Seyid Abdülkadir, Şemdinlili Ubeydullah’ın oğluydu. Peygamber soyundan gelen Nakşibendî Şeyhi Ubeydullah, 1881 yılında önce İran yönetimine sonra da Osmanlı Yönetimine karşı ayaklanan müridlerinden oluşan savaşçılarına rağmen bir din âlemi olarak “Kürdistan” adını ilk kez telaffuz edip hak istemiştir.11
Abdülkadir, babasıyla birlikte bir süre Taif’te sürgünde yaşamış, sonra da İstanbul’a gelip yerleşmiştir. Şeyh Ubeydullah’ın oğlu Seyid Abdülkadir’in Kürtler üzerinde oldukça büyük bir etkisi vardı. Ayan Meclisi üyeliği yapan Abdülkadir Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın da kurucusuydu. Seyid Abdülkadir 4 Mart 1919 tarihinde kurulan 1.Damat Ferit Hükümetinde de Şuray-ı Devlet Reisi (Danıştay Başkanı) olarak girmişti.12
Bu dönemde gittikçe gelişen Kürtçülük akımına karşı Osmanlı Hükümeti tedirgin olmuştu.10 Temmuz 1919 günü sadarette hükümet üyeleriyle başlarında Seid Abdülkadir’in bulunduğu Kürt ileri gelenleri arasında bu konuda görüşme yapılmıştır. Toplantıya, hükümet adına Haydari zade İbrahim Efendi, Abuk Ahmet ve Avni Paşalar katıldı. Kürt kurulunda da Seid Abdülkadir, Emin Mehmet Bedir han, Mevlana zade Rıfat, Yüzbaşı Emin ve Binbaşı Avni Bey’ler bulunmaktadır.13
Hükümet sözcüleri, Abdülkadir ve arkadaşlarını Kürt Devletini kurmakla suçladılar. Abdülkadir ve arkadaşları da Damat Ferit’i Doğu yöresini Ermenilere açmakla! Görüşmelerin sonunda bir uzlaşma noktası bulunmuştu. Özerk Kürdistan!
Yöreye Seyid Abdülkadir’in onaylayacağı valiler atanacaktı. Konunun sınırlarını aşacağından daha detaylı anlatım gereksizdir. İşte İstanbul’da yaşanan bu gelişmelerden, daha bu zamanda Şeyh Said’in haberi vardı. Bunlar hazırlık aşaması sayılabilir. Şeyh Said’i Halep’ten İstanbul’a gelen ve Seyid Abdülkadir ile görüşmeler yapan oğlu Ali Rıza haberdar ediyordu.
[5] Ahmet KAHRAMAN, a.g.e, s.80
[6] Metin SEVER, Kürt Sorunu, İst. 1992 s.35
[7] Uğur MUMCU, a.g.e, s.70
[8] Uğur MUMCU, a.g.e, s.75
[9] Uğur MUMCU, a.g.e, s.100
[10] Uğur MUMCU, a.g.e, s.110
[11] Uğur MUMCU, a.g.e, s.125 a.g.e
[12] Faik BULUT, İslamcı Örgütler, Ank.1997 s.180
[13] Uğur MUMCU, a.g.e, s.150